GÜNCEL TIP VE ÇIKMAZLARI
Güncel tıp kavramını, modern tıbbın günümüzde uygulanan şeklini tanımlamak için tercih ediyoruz. 18. yüzyılda Sanayi Devrimi ile birlikte oluşmaya başlayan Modern tıp, özellikle mikrobiyoloji alanındaki keşifler ve enfeksiyon hastalıklarının önlenmesindeki başarılar ile önemli gelişmeler kaydetmiştir. Yüz yıl içinde mikrobik hastalıklardan ölüm %30 seviyelerine kadar inmiş, büyük salgınlar azaltılmış, antibiyotiğin keşfi ile 20. yüzyılda bu oran %5 in altına kadar düşmüştür.
19. yüzyılda anestezinin keşfiyle cerrahi operasyonların gelişmesi sağlanmıştır. Kan grupları, aşılar ve bağışıklık ile ilgili sırların çözülmesi, kimya ve farmakoloji alanındaki gelişmeler, dijital teknolojilerin etkin kullanılması, tıp alanında önemli başarıları ortaya koymuştur. Özellikle akut durumlarda ve travmalarda kullanılan tedavi yöntemleriyle, pek çok problemi gideren ilaç ve tedaviler hayatımıza girmiştir.
Bu gelişmelerin sonuçlarını en iyi bebek ölüm oranları ve doğumda beklenen yaşam süresi ile değerlendirebiliriz. İki yüz yıl önce yaklaşık binde 400, yüzyılın başında binde 250 olan bebek ölüm oranı günümüzde binde sekiz seviyesindedir. İki yüz yıl önce 25 yıl olan doğumda beklenen yaşam süresi, yüzyılın başında yaklaşık 50 yıla günümüzde de ortalama 75 yıl üzerine çıkmıştır.
Modern tıbbın birçok alanda oldukça başarılı olduğunu kabul etmek gerekir. Ancak modern tıbbın güncel durumunun önemli açmazları olduğu da gerçektir. Bu açmazları giderme konusunda çalışan tüm hekimler gibi çözümün modern tıbbın içinde bulunabileceğine inanıyor, sorunların giderilebilmesi amacıyla güncel tıbba eleştirilerimizi yöneltiyoruz.
Güncel tıpta temel problemlerden birisi hekime sadece hastalık durumlarında başvurmaktır. Halbuki sağlıklı beslenme, sağlıklı uyku, stres yönetimi, fiziksel aktivite, sağlıklı sosyal ilişkiler gibi temel yaşamsal konularda da sağlık profesyonellerin desteğine ihtiyaç vardır. Bu alanda hekimlerin liderliğinde tüm sağlık profesyonellerinin desteği vazgeçilmezdir.
Halk sağlığı branşı, kitlelerin sağlığına yönelik programlar uygulasa da, her biri farklı bireyler olarak kişisel sağlığımızın tıp içindeki yeri belirsizdir. Tıp eğitimimiz içerisinde kişisel sağlıkla ilgili dersler oldukça sınırlıdır. Güncel tıp ‘hastalıkları bilir, sağlığı bilmez’, sağlık tıbbı değil, hastalık tıbbıdır desek çok da yanlış olmaz.
Güncel tıbbın önemli problemlerinden biri de semptomla gelen kişiye mutlaka bir hastalık etiketi yapıştırmaktır. ICD 10 ile uyumlu tıp yaklaşımı hakimdir. Tıp fakültesinde önemli ders kitaplarımızdan biri ‘Semptomdan Teşhise’ kitabıydı. Birinde bir semptom varsa mutlaka ona bir teşhis konmalı, hastalık etiketi yapıştırılmalı, sonra da teşhisten tedaviye gidip mutlaka ICD 10 uyumlu reçete yazılmalıdır. Sormak gerekmez mi şifa bunun neresinde?
Güncel tıp hız odaklıdır. Çok hızlı bir şekilde semptomları ortadan kaldırmaya yönelir. Kişi anlık olarak rahatlasa da yıkım içten içe devam eder. Bünye uzun yıllar içerisinde ortaya çıkan problemlere karşı bir adaptasyon geliştirmişken, semptomun hızlı şekilde ortadan kaldırılması yeni problemlere yol açacaktır. Her semptomla beraber eklenen ilave ilaçlar vücut için çok ciddi bir yük oluşturmakta, yaptıklarından daha çok şeyi yıkarak bünyeye zarar vermektedir. Dışarıdan verilen yabancı maddelerin toksik olduğu bilinip, sentetik olan şeylere karşı mesafeli olmamız gerekirken, aşırı ilaç tüketimindeki cesareti anlamakta oldukça zordur.
Kronik hastalıklarda semptomları azaltıcı avuç dolusu ilaçlarla geçen yaşlılığı sağlıklı yaşlanma diye tarif etmek mümkün değildir. Semptomu ortaya çıkaran kök sebebe yönelmek ve onu ortadan kaldırmak mümkündür. Evet ilaçlar kadar hızlı etkili olmasa da uzun zaman gerektirse de gerçek şifa budur.
Güncel tıbbın önemli problemlerinden birisi de ihtisaslaşmadır. Hekim olduktan sonra, bir kısmımız tıpta uzmanlık sınavı ve eğitimi sonrası belli alanlarda uzmanlaştık. Fakat ne hazindir ki uzmanlık alanlarımızın hemen hemen tamamı enfeksiyon hastalıkları, göğüs hastalıkları ve iç hastalıkları gibi bir hastalık, hastalık grubu ya da organ ve sistemle ilişkilendirilmiştir. Vücudumuzun bir bölümünde hastalık varsa, tüm vücut hastadır. Uzmanlaşma ile bireye bütünsel bakma becerimizi kaybediyoruz. Uzmanlık alanımızda bir semptom yoksa bizlik bir şey yoktur. Halbuki hücresel düzeyde neler olduğundan bihaberiz. Semptom varsa, bulgu varsa, film ya da tetkikte görünüyorsa ilgileniriz. Yoksa biz yokuz. Tam da körlerin fil tarifi bizi anlatır. Bu durum branşlar arası dolaşıp şifa bulamayışımız ile devam eder.
Sağlığımızı korumak da bir hekimlik alanıdır. Biz gerçek anlamda sağlığa yatırım yapmanın gerekliliğine inanıyoruz. Ancak bu, hekimlerin tek başına sonuca ulaşabileceği bir alan olmaktan ziyade, diğer sağlık profesyonellerinin de çok ciddi katkı vereceği bir takım oyunudur. Psikologların, fizyoterapistlerin, beslenme ve diyet uzmanlarının, hemşirelerin ve sağlığın diğer tüm branşlarının katkısıyla kişinin sağlıklı yaşam bilincini hayatına geçirebileceğini savunuyoruz.
Bu yolun daha çok başında olduğumuz, sağlıklı yaşam tıbbı yaklaşımlarının daha fazla tecrübe ve sürekli gelişime ihtiyaç duyacağı aşikardır. Bizde bu sağlıklı yaşam deneyim yolculuğunu sizlerle yaşamak istiyoruz.